7 Eylül 2020 Pazartesi

SPIDER-MAN : INTO THE SPIDER-VERSE




SPIDER-MAN : INTO THE SPIDER-VERSE

Spider-Man : Into The Spider-Verse, 2011’de ortaya çıkan ve bizim bildiğimiz klasik Örümcek Adam olan Peter Parker’ın olduğu Earth-616 boyutundan başka bir boyutta yaşayan (Earth-1610) ilk siyahi Spider-Man Miles Morales’in maceralarının ilk beyazperde uyarlaması. Ailenizle izleyebileceğiniz komik ve hareketli bir animasyon filmi.

Çocukluğumdan beri en sevdiğim süper kahraman olan Spider-Man (Örümcek Adam) benim için her zaman Peter Parker olacaktır. Bu sene ard arda kaybettiğimiz yeri doldurulmaz sanatçılar Stan Lee ve Steve Ditko’nun 1962’de çok da umut bağlamadan yarattıkları eşsiz kahraman Spider-Man tüm dünyada belki de en sevilen super kahraman oldu.

Bazı insanların iğrendiği, korktuğu örümcekten esinlenmiş bir kahramanın bu kadar çok sevilip benimsenmesi başlangıçta şaşırtıcı gelebilir. Ancak, iyi karakterli, güvenilir ve yakışıklı Peter Parker 15 yaşında başlayıp yetişkinliğe uzanan maceralarıyla tüm dünyanın kalbini fethetmeyi başardı. Bunda biraz da vücudu tamamen örtülü, elleri bile gözükmeyen ilk kahraman olmasının payı da var. Çünkü çizgi romanda beyaz olduğunu bilsek de (gerçi New York’ta geçen maceralarında Peter’ın son derece kozmopolit ve renkli bir arkadaş çevresi olduğunu ve ırksal renk körlüğüne sahip devrimci bir çizgi roman olduğunu söyleyebiliriz), Çinli, Afrikalı, Hintli ya da Arap bir çocuk da kendini o kostümün içinde hayal edebiliyor, özdeşleşebiliyor bence.

Filmin konusuna gelirsek : Miles Morales, kazara bir radyoaktif örümcek tarafından ısırılıp bazı güçler edinir. Suç baronu Kingpin’in tüm paralel dünyaları yok edebilecek olan planını engellemek için başta zamanla o’na  mentor olacak Peter B. Parker (bizim bildiğimiz klasik Örümcek Adam) olmak üzere diğer Örümcek-İnsanlarla ortaklık kurar. Spider-Gwen, Spider-Man Noir, Spider-Ham ve Peni Parker Kingpin’in makinesinin ilk çalıştırılmasıyla Miles’ın dünyasına çekilmiştir istekleri dışında. Makinenin bir daha çalıştırılması tüm dünyalar için ölümcül olabilir.

Spider-Man : Into The Spider-Verse Raimi’nin ilk 2 filminden sonra beyazperde gördüğüm en iyi Spider-man uyarlaması. Hatta yakınlarda kaybettiğimiz Stan Lee’nin cameo’su da bugüne kadarkilerin belki de en iyisi. Espri kalite düzeyi çok yüksek olan (tabii hepsini anlamak biraz Örümcek Adam evrenine aşinalık gerektiriyor) filmde gözlerinizin yaşaracağı bir an olacaktır bu benzersiz dahiye mükemmel bir veda olmuş olan bu sahne. Küçük çocuğunuzla giderseniz dublajı tercih edebilirsiniz. Ancak, alt yazılı versiyonda Spider-Man Noir’de Nicholas Cage; The Prowler’da Mahershala Ali, May Yenge’de Lily Tomlin gibi 3 tane oscarlı oyuncu var örneğin. Filmin tek ama önemli kusuru sinemada ilk defa Spider-Man’in karşısına çıkarılan Kingpin’in senaryo açısından derinliksiz olarak çizilmesi. Umarım bir gün tüm zamanların en muhteşem kötü adamlarından Kingpin’in solo bir filmini seyredebiliriz. O zamana kadar Punisher ile beraber en iyi Marvel dizisi olan Daredevil’deki Vincent D’Onofrio’nun mükemmel Kingpin yorumu ile yetineceğiz.

Miles Morales’in maceralarını hiç okumadım. 2011’de Obama rüzgarıyla yaratılan yeni bir kahramandı. Ben klasikleşmiş kahramanlarla çok fazla oynanılmaması gerektiğini düşünürüm. Tabii 56 yılda basılan binlerce sayı Spider-Man macerasından sonra yazarların ne yazıp çizeceklerini şaşırmaları normal ama Peter Parker’ın yerini kimse tutamaz. Geçmişte de denendi bu (korkunç Clone Saga) ama olmadı. ABD lilerin görgüsüz kültürsüzlüklerinden dolayı bir Nors Tanrısı olan Thor’u yakın zamanda kadın yapmaları gibi. Tabii o da tutmadı. Bazı taşlar yerinde ağırdır ama bu değişik Spider-Man ve filmi de en azından devam filmini heyecenla bekleyeceğim bir iş olmuş. Filmi 3D olarak seyretmeyi tercih edin.

Sinema_dem iyi seyirler diler.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

EN İYİ 9 KEDİ FİLMİ

  EN İYİ 9 KEDİ FİLMİ     9. THE CAT RETURNS              (Japonya - 2002)               Dünyanın en büyük animasyon ustası Hayao ...