PARAZİT
Bana göre “Parazit”
adını çift anlamda kullanmış Usta Yönetmen Bong Joon Ho. Filmdeki hem zengin,
hem de fakir aile için. Özelde gecekondu ailesi kapitalist aileden geçiniyor
gibi dursa da, kapitalizmin yapısı gereği aslında komprador ailemiz zeki ama
şanssız ailemizin sırtından geçinmektedir.
Bong Joon Ho, 2006’da seyrettiğim “The Host / Yaratık” (Netflix’te
mevcut) filmi ile çok değişik bir canavar filmi çekerek ilk defa ilgi alanıma
girmişti.
3 tanesi son
aylarda olmak kaydıyla 7 filminin tamamını seyrettiğim için rahatlıkla
söyleyebilirim ki, Ho çağımızın en büyük yönetmenlerindedir (benim tüm zamanlar
“kare as”ıma da girdi artık). İlk filmi olan “Havlayan Köpekler Asla Isırmaz
(2000)” hariç (ilk filmin dağınıklığı diyelim) tüm filmleri çok sağlam, çok iyi
filmlerdir.
Örneğin “The
Host (2006)” seyrettiğim en iyi yaratık filmlerindendir, “Snowpiercer (2013)”
en sevdiğim bilimkurgu filmlerindendir. “Parazit” ise yönetmenin başyapıtı
olmuş. Zaten öyle olmasa Oscar öncesi tahminlerimde çekine çekine açık ara
favori gösterdiğim ödülü alamazdı. Çekine çekinde çünkü ABD dışına bu ödül
birkaç kez İngiltere’ye ve bir kez de Fransa’ya (S.beyaz ve sessiz Hollywood
altın çağı hikayesi “The Artist (2011)” gitmişti. İlk defa (hem de tepeden
tırnağa) bir Asya (Güney Kore) filmine veriliyor.
İşin özünde,
“Parazit” biz sinema yazarlarının işini kolaylaştıran bir film. Bazı müstehcen
ve kanlı sahneler dolayısıyla 18+ seviyesinde bir film olduğunu ve son yılların
belki de en iyi filmi olduğunu yazmamız yetecek çünkü.
Gerisini
keşfetmek sanat ve düşünce açısından size sunulan bir eşsiz deneyim. Sinemanın
bir sanat olduğunu kanıtlayan ender güzellikte bir film Parazit. Bunda
yönetmenin favori oyuncusu (benim de The Host’tan beri çok severek takip
ettiğim) Kang-Ho Song başta olmak üzere tüm oyuncuların, filme katkı veren tüm
sinema emekçilerinin büyük başarısı olduğunu belirtmek gerekli.
“Parazit”in sarsıcı ama komik yapısıyla çoğu Ho
filminde olduğu gibi ateşin altını giderek açarak, komediden trajediye doğru
cesur bir yelken açıyor. Şimdi de bunun takdir meyvelerini topluyor doğal
olarak. Ayrıca, geçen sene Cannes’da da “En iyi film” seçildiğini hatırlatayım.
Hollywood’a
gidip, kendini bozma Ho Usta; sana tüm dünyanın ihtiyacı var insanı insana
anlatman için.
Sinema_dem iyi
seyirler diler.
Muhteşem bir yazı olmuş. Filmin kendisi kadar harika.
YanıtlaSil